25 Haziran 2013 Salı

Süslü Sofralar Karışık

Vaktim oldukça ve elimden geldiğince, hafta sonları düzgün softa hazırlamaya çalışıyorum. Görüntü beni de onu da memnun ediyor. :D



Kumpir çekmiş eşimin canı, ben de dışarı çıkmak hiç istemeyince, eldeki malzemelerle kumpir anca bu kadar. 
Tabaklar ve amerikan servis ve peçetelik ikea' dan. 


Nutella' nın dibi gelmiş. :D Tepsi gene İkea. Pancake sevenler?


Pizza gecesi yaptık. :)




English Home peçetelik ve servisler. Bu servisler için "İngiliz Usulü" temalı kahvaltı hazırladık. 




Gene bir pazar kahvaltısı. Bazen salon masasına yayılıyoruz, bazen minik mutfak masamızdayız işte. 

Görüşmek üzere.... :)

Tuzlu Kurabiye Tarifim...

Merhabalar...

Yapmış olduğum kurabiyelerim çok beğenildi, tarifi bulduğum Portakal Ağacı sitesi sahibi Hatice Hanım' a teşekkür ederim. Tarifin orjinaline buradan ulaşabilirsiniz.

Gelelim benim kurabiyelerime...


Yarım paket teyeagının üzerine biraz da sıvı yağ ekledim. Üzerine yumurta akı, çörek otu, mahlep, kırmızı toz biber, karabiber, şeker, tuz ve biraz da sirke ekleyip alabildiğince un ve bir paket kabartma tozu ve 1 paket vanilin koydum. Yoğurup, kalıpla şekillendirdim ve 175 derece fırında 15 dakika pişirdim... Son hali üstteki gibi. Afiyet olsunnn.. =) 

Görüşmek üzere, esen kalın efendim... ;)

24 Haziran 2013 Pazartesi

Almanya-- Münih

Selamlar..
Vakit oldukça yeni yayınlar ekleyerek, günümüz tarihlerine ulaşmaya çalışıyorum. :)

Sırada Münih vardı. Öğrenciliğimde Almanya' da yaşayan arkadaşlarla araba kiralayarak gitmiştik. Elinde fırsar geçip de Münih' e gidebilecek arkadaşlar için ricam, lütfen, zamanı boşa harcamaktan çekinmeyip, Alp zirvesine çıkın. Yaz-kış karlı olan Alplerde, mükemmel oksijenli havanın ve aşağıda terlerken yukarıda donmanın tadını çıkarın derim. =)

Resimler:


Yesss, kıslar bunu kiralamışlar. Nıınnn gittik, 2 gün süren Münih gezimiz başlıyor. 
İlk durağımız Zugspitze, ileri. 






Vee tepedeyiizz. ;)

Evet, donuyorum.. :) Millet montlu ben de, ne bulduysam o... :D


Yazımın başında belirttiğim gibi, biz günlük gülistanlık geldik, ayaklarımızda babatler. :)



Ayaklarımızda bunlardan olsa belki donmazdık ama yazlık ayakkabı ile çıktık. :)






Veeee, Olimpiyat kulesi. 


Olimpiyat stadı. 



Birileri BMW mi dedi? :) Araba sevdalısı bir bayan olarak uzun uzadıya kestim seni BMW. 





Bu da benim size kapanış pozum olsun. Kendinize iyi bakınn.. Görüşmek üzereee... =)

21 Haziran 2013 Cuma

Almanya-Düsseldorf...

Selamlaaarrrr..... Nasılsınız? Havalar sıcak ve hala İstanbul' da mısınız? Aynen. :D

Şu an için 2 hafta sonraki 5 günlük Didim, Caprice tatilinden başka Ekim' e kadar ufukta tatil gözükmüyor. :( Ekim' de inşallah sağlam bir tatil planım var, zamanı gelsin, paylaşırım. :) Dolayısı ile bende bu güne kadar her yıl gittiğim yerleri post post paylaşıp, kendimi ve sizleri biraz iş ve şehir psikolojisinden çıkarmak istedim. İlk durağımız Almanya, Düsseldorf. Daha sonra Münih var sırada. Sonra İngiltere. Orası hakkında epey konuşucağız. En son geçen sene eşimle ikinci balayı diye nitelendirdiğimiz Dubai gezimiz olacak. Aslında onu sadece bir gezi olarak değil aynı zamanda Dubai' de yapılacaklar listesi olarak ele almayı düşünüyorum.
Hadi o zaman, başlayalım... =)

Öğrencilik yıllarımda katılmış olduğum Erasmus Öğrenci Değişim Programı sayesinde biraz gezme fırsatı buldum. Bakmayın aslında epeyce bir gezdim de, öğrenciyim ya az gezdim demem lazım o döneme. :D Kötü örnek teşkil etmeyeyim gençlere. :P

Almanya'nın Dortmund şehrinde Dortmund Üniversitesi' nde okudum bir süre. Toplamda 7 ay kaldım o gidişimde Almanya' da. Toplamda 3 sefer ayrı ayrı gittim Almanya' ya fakat o ayrı bir post konusu teşkil ediyor.

Aslında her şey, Max Frisch' in Homo Faber adlı kitabını okumamla başladı. :D Marion, kulakların çınlasın, tabi bebeğim Merve senin de. Ne günlerdi. Neyse, dağılmayalım. Kitapta, Düsseldorf şehri öyle bir tasfir ediliyor ki, biz de Almanya' ya ilk gidişim olan Münih' deyiz o dönem kuzenim Merve ile. Düşünüyoruz, hani bi şekilde gidebilir miyiz diye. Üniversite öğrencisi olarak bütçe belli, kurstayız ona para veriyoruz, Marion' dan özel ders alıyoruz Almanya' da. Gidemedik tabi o seferde.

Sonra yeterince istedim demek ki, o sene babam tutturdu Erasmus' a başvur diye. :D Doğru kayıt ve Almanya, bir bakmışım, Dortmund' dayım, Düsseldorf' un dibi. 2 saat trenle. Gerçekten insana isteme duygusunu veren Rabbim, istememizi istemeseydi, istemeyi vermezmiş. Tevafuklar üstüne kurulu bir sistem. Elhamdülillah. :) Ben Düsseldorf' uma fani gözlerimle kavuştum o sene.. ;) Tahmin ettiğim gibi, buğulu bir güzelliği var... =)

Şimdi resimler.








Televizyon kulesi. Düsseldorf' un en yüksek binası. Birazdan oradan resimlerimle karşınızdayım. :P




Bu beyaz binayı her görüşümde, ne diye mimar olmadım diye hayıflanıyorum. Bina gemi görüntüsü ile inşaa edilmiş ve camlarına kamara motifi verilmiş. Gerilerden beri mimariye zaten hevesim var nereye gitsem bina çekerim. Bu bina özellikle beni çok etkiledi. Mimarına böyle bir güzelliği gözlerime sunduğu için teşekkürler. :P



Güzel bir hatıra noktası, benim için. Benim de onların mimiklerine uygun bir mimiğim var ama göremiyorsunuz. :)







Bu resimleri ise Rhein Turu' ndan çekmiştim. Düsseldorf' dan geçen büyük nehrin adı Rhein Nehri. Türkçe' de Ren Nehri olarak da biliniyor. 1230 km uzunluğunda ve İsviçre' de başlayıp, Fransa, Almanya ve Hollanda' yı geçip Rotterdam' da Kuzey Denizi' ne dökülüyor bu nehir. 


Şimdilik bu kadar millet, kendinize iyi bakın! Allah cc' a emanet....

2 Haziran 2013 Pazar

Pembe Kahvaltı, Yeşil Akşam Yemeği

Merhabalar herkese,

Çok yoğun bir vize döneminden çıkmış ve kendimi rahatlatmış bulunuyorum. Ne vizesi mi? Hiiç işim gücüm yoktu, kimyager başımla, siyaset bilimi master' ı yapıyorum. :D Bakalım ilerisi için bazı planlarım var. Hayırlısı diyeyim. Ondan da bahsedicem inşallah. Hayatımın en yoğun okuma yaptığım dönemi derslerde. Sayısal bir bölümde çok da fazla makale ve kitap okunmuyor ama sözelde.. Neyse daha yeni çıktım o stresten. :D Geri dönmeyeyim. ;) Eveeeettt.... Vizeleri de bitirdim, koca haftasonunu da geçirdim, artık vicdanım daha fazla ertelemeye yetmedi ve yine bir sofra postu ile dönüyorum. Aslında konumuz tatil olacaktı ama onun için bir sürprizim var, o yüzden arşivdeki kahvaltı soframla bi giriş yapıp ortamı hareketlendireyim, sonra da asıl bomba postlarla dönerim diye düşündüm. :)

Buyrunuz efendim, minnacık mutfak masamızdaki çekirdek ailemizin kahvaltısı.



Kahvaltı soframız böyleydi günlerden bir pazar. Akşam yemeğizim ise, olduğunca pıtı pıtıydı. Ben böyle tanımlar üretmeye çalışınca Mehmet gülüyor. E ne yapayım, göreceksiniz siz de zaten... Bakın haksız mıyım?



Şimdilik bu kadar millet. Sağlıcakla kalın... Zatalilerinize iyi bakın. ;)
Görüşürüzzz.....