10 Şubat 2013 Pazar

Şeker Hamuru Kurabiyeler....

Dün akşam eşimle otururken canı tatlı şeyler çekmiş, kek var mı, puding mi yapsan diye sorup durdu.. 
Düşündüm, hadi dedim biraz eğlenelim, hem de kafamız dağılsın. Eşime sürpriz şeker hamuru kurabiyelerden yaptım. 





Gelin ve damadı eşim istediği için yaptım. :)

Tarifim:
Malzemeler:

125g tereyağ
1 su bardağı pudra şekeri
1 yumurta
1 çay bardağı nişasta
1 çay kaşığı tarçın
1 çay kaşığı kabartma tozu
aldığı kadar un

Yapılışı:
Oda sıcaklığına gelmiş tereyağının üzerine yumurta, nişasta, pudra şekeri, tarçın ve unu kabartma tozuyla beraber ilave edip iyice yoğuruyoruz. 
Hamuru açıp, kalıplarla kesiyoruz ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15 dk kadar üzeri pembeleşinceye kadar pişirip soğumaya alıyoruz. Soğuma tamamlanınca şeker hamurlarını bal ile kurabiyelerin üzerine yapıştırıyoruz. Eğer şeker hamurunun üzerine şeker hamuru yapıştıracaksanız sadece yapıştırılacak kısma su sürmeniz yeterli olacaktır.

Afiyet olsun...... 

9 Şubat 2013 Cumartesi

İnsanlık Parayla Satılmıyor...



Merhabalar herkese.

Her ne kadar bilimde teknolojide ilerlese de dünya, dünyanın her yerinde bir takım insanlar maalesef magandalıkta yerlerinde sayıyor, hatta inatla oraya kazık çakıyorlar.

Çok sinirliyim ve üzüntülüyüm. Geçen akşam eşimle birlikte Mecidiyeköy' de bulunan Trump Towers' ın alışveriş merkezindeydik. Keyifli bir alışverişin ve yemeğin sonrasında eve dönmek için metrobüse doğru yürüdük. Tam gişesinden geçeceğim ki, bir bayan önümden aceleyle geçip merdivenlere koştu. Ben de tam arkasından girdim, içimden de düşünüyorum "acelesi ne" diye. Olanlar tam o anda oldu. İnsanlıktan nasibini almamış bir cahil, kıza tekme tokat daldı. Meğer kız erkek arkadaşından kaçıyormuş.Nereden mi biliyorum? Kız sürekli bitti diyorum bırak kolumu diye bağırdı. Milletin içinde, kim olduğunu unutup, karşısındaki bayana delice saldıran psikolojik sorunlu kişiliğe hakaret ederek zamanımı hiç etmeyeceğim ama eşimle koşup durdurmaya çalıştıktan sonra asıl üzücü olan ise, şiddete maruz kalan bayanın elinden tutup, seni evine bırakalım dememize rağmen zangır zangır titreyen elleri ile çocuğun yanına gitmesiydi.

O dakika eşim, hala O (bayan), onu dövenin yanına gidiyorsa bırak hayatım biz gidelim dedi ve gittik. Metrobüs camından baktığımda hala kızın kolunu sıkıyordu.

Bu gibi olaylar dünyanın her yerinde cereyan ediyor. Kendilerine emanet edilenin değerini bilmeyen cahiller dışarıda insan diye adam diye geziyor.

Buna sinirliyim, buna üzülüyorum.